Yoga Felsefesinin en önemli kaynağı Yoga Sutraları’nı yazan Hintli ermiş Patanjali yogayı şöyle tanımlar: “Yogah citta vritti nirodha.” Yani yoga her daim dalgalanmaya meyilli olan zihni sakinleştirmek, durultmaktır. Yoga, zihni sessizleştiren bir metodtur. Yoganın asıl amacı insanın gerçek doğasını idrak etmek olduğu için bu sorgulamayı yaparken insanın saf ve arınmış bir zihne ihtiyacı vardır. Zamanla farklı yoga türleri, farklı yapılardaki insanlığın ihtiyacına cevaben ortaya çıkmıştır. Bhakti Yoga, Karma Yoga, Jnana Yoga, Raja Yoga ve Hatha Yoga bunlardan bazılarıdır. Hatha Yoga, insan vücudunu ve zihni arındırmak için asana, pranayama, bandha, mudra, shatkarma ve konsantrasyon gibi teknikleri kullanır.
Iyengar ekolü günümüzdeki diğer yoga türleri gibi Hatha yogadan türemiştir. Yogacharya B.K.S Iyengar, erken yaşta verem ve tifo gibi hastalıklarla zayıf düşen sağlığını geri kazanmak için ünlü bir yoga gurusu olan eniştesi Sri Krishnamacharya’dan yoga öğrenmeye başlar. Zamanla kendine has tekniğini geliştirir. 94 yaşında kaybettiğimiz B.K.S Iyengar hayatının 80 yılını Yoga’ya adamış, terapötik yönü çok güçlü olan tekniğiyle binlerce insana şifa olmuştur. Felsefesini, Patanjali’nin 8 basamaklı yoga yoluna dayandıran Iyengar metodu, asana (yoga duruşları) ve pranayama (nefes teknikleri) pratiğinde oldukça detaycı ve incelikli bir yaklaşım sergiler. Her ders ve pratik özenle kurgulanır ve birbirinin üzerine sistematik bir şekilde inşa edilir. Asanaları her yaştan ve sağlık durumundan, herkes için erişilir kılabilmek için gerektiğinde yardımcı malzemeler kullanılır. Bunun bir diğer nedeni de asnaları daha güvende ve daha uzun süre deneyimleyebilmektir. Amaç, bedenin her bir hücresindeki zekayı uyandırmaktır. Vücut adım adım güçlendikçe ve esnedikçe zihin de esner ve odaklanma kabiliyeti artar. Nihayetinde asana ve pranayama pratiği bedeni ve zihni arındırmak ve meditasyona hazırlamak içindir.